Bağışıklık sistemi, vücudun farklı yapısal özelliklere sahip maddeleri yabancı olarak algılayıp doğal yollarla dışarı atması için savunma mekanizmasını harekete geçiren bir sistemdir. Bu amaçla çalışan birçok farklı özellikte hücre vücudumuzda bulunmaktadır. Bu hücrelerin hastalıklara karşı vücudu korumak amacıyla birbirleriyle iletişim halinde çalışarak oluşturdukları sisteme "bağışıklık sistemi" denir.

Bağışıklık sisteminin her zaman güçlü olup, her türlü hastalıkla başa çıkabilecek yapıda olması insan sağlığı için büyük öneme sahiptir. Çeşitli nedenlerle meydana gelen bağışıklık sistemi çökmesi sonucunda yaşamını yitiren binlerce insan bulunmaktadır.

Vücuda giren herhangi bir mikroba karşı yeterince direnç gösterememesi sonucu bağışıklık sistemi düşüklüğü, "immün sistem yetmezliği" olarak tanımlanan hastalıklara yol açmaktadır. Dünya üzerinde on milyondan fazla kişide bu hastalığın olduğu düşünülmektedir. Bu, dünya genelinde her beş yüz kişiden birine denk gelmektedir.

Bu hastalığın bu kadar yaygın olmasının nedenlerinden biri, özellikle Orta Doğu ve Asya ülkelerinde akraba evliliklerinin sıklıkla yapılmasıdır. Akraba evliliğinin yaygın olduğu ülkelerde bu oran daha yüksek görülmektedir. Bağışıklık sisteminde düşüklük olan çocuklarda büyüme ve gelişmede duraklama gözlemlenmektedir. Ayrıca, en ufak bir üst solunum yolu enfeksiyonu bile çok ağır ve uzun seyretmektedir. Bu tür çocuklar sık sık zatürre, kulak enfeksiyonu ve ağır seyreden bağırsak enfeksiyonları nedeniyle uzun süre hastanede yatmakta ve tedavi edilmezse hayatlarını kaybetmektedirler. Bazı çocuklarda ise doğumsal nedenlerden dolayı bağışıklık sistemi yeterli düzeyde çalışmaz ve enfeksiyonlara karşı sürekli savunmasızdırlar.

Çocuğunuzda yukarıda sıraladığımız belirtilerin en az iki tanesi mevcutsa, bu hastalıkla ilgili ileri derecede araştırma yapılması faydalı olacaktır.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için beslenme ve çeşitli ilaçlar dahil olmak üzere birçok seçenek bulunmaktadır. Ancak, bağışıklık sistemi sorunları doğumsal olabileceği gibi, büyük ölçüde yeni doğan döneminde bebeğe gösterilen bakım ile doğrudan ilgilidir. Yeni doğana özel ilgi gösterilmeli, mümkün olduğunca iyi bakılmalı ve halk arasında "ağız sütü" olarak bilinen annenin ilk gelen sütü mutlaka sağlanmalıdır. Hijyen kurallarına özen gösterilmeli ve bebeklerin bakımı uygun oda sıcaklığında yapılmalıdır. Bebeğin bulunduğu ortamda sigara içilmesine kesinlikle izin verilmemelidir.